Eskişehir’de yaşayan herkes kuş yuvası kadar yerlerin fiyatının 125 binden başlayan limitlere satışa sunulduğunu bilir. Eskişehir, sokaklarında çöp kovası bile bulunmayan, kırık dökük mahalle aralarında öğrencilerin bütün gece ses yapmakta özgür olduğunu sanan gerçekten de ” aşırı modern ” bir şehirdir. Dışarıda gece vakti boğazlanan, ağlatılan, dövülen kadınlara kimse müdahale etmez. En lüks yerde de yaşasanız yan komşunuzun sesinden illallah da etseniz sizden başkası hiç rahatsız olmuyormuş gibi kimse şikayette bulunmaz. Eskişehir gerçekten en güvenli şehir, çünkü kimse kimseyi polise şikayet etmez.
Bu şehrin gürültüsünden, insanların vurdumduymazlığından bunalan biri olarak. Şehrin dışında yaşamaya karar verdim. Ancak cesaret edemedim. Güzel bir daire alıp ses yalıtımı yaptırıp hayatımı sessiz sakin sürdürmek istedim ama yaşanabilir bir daire için en az 185 bine ihtiyacınız var. 185 bin ve altındaki daireler ya ahır gibi, ya da o kadar küçük ki içinde oturmayı bırakın nefes alamazsınız. Bunları zavallı öğrenci arkadaşlarımıza fahiş fiyatlarla kiralıyorlar, şu an işin o tarafına hiç girmeyeceğim.
Minnacık evlere o kadar para vermek istemedim ve ev alma fikrinden vazgeçtim. Birkaç ay sonra ehliyet kursuna yazıldım ve bir araba aldım. Bu kurs Eskişehir Aşağısöğütönünde direksiyon eğitimi veriyordu. Hem şehre uzak değil hem de sakin bir yerdi. Tam aradığım gibiydi. Oradaki ev ilanlarına göz gezdirmek istedim. En düşük fiyattan sahibinden.com’da taramaya başladım. Evi istediğim gibi sıfırdan tasarlamak için en az artı 50 bine ihtiyacım olacaktı ve bana 1 artı 1 daire yeterdi.
İlk sırada karşıma 95 binden satışa konulmuş 3. kat bir daire çıktı. Hemen ilanı yayınlayan emlakçı olan Metropol Emlak ile görüştüm.
Evi gösteremeyeceklerini söylediler, şehir dışına çıkacaklarından bahsettiler. Cumartesi günüydü ve pazar da tatildi. Pazartesi gösteririz dediler. Ama ikna ettim emlakçıya gittim çok heyecanlıydım apar topar elime bir kağıt tutuşturup ev gösterme belgesi diye imza attırdılar ve kağıda bakmadım bile çünkü buna gerek yoktu, zaten evi alacaktım. Sadece gözümle görmek istedim ve daireyi görmeye gittik.
Birkaç sorunu vardı;
Komşular apartmanın içine çamaşırlarını asmışlar ve bir takım eski kırık dolaplar içinde olan eşyaları kilitlemişler. Ama eve girince biraz havam değişti. Emlakçı da çok iyi birine benziyordu. Evdeki sorunları konuştuk, yirmi dakika kadar evi inceledik vs. duşakabin eksikti, banyoda sıcak su kullanmak için elektrikli mini termosifon taktırmışlar vs. Ama evi sıfırdan yaptıracağım için benim için sorun yoktu.
Çıkarken 2 saat sonra size haber vereceğim dedim ve kendileri bana başka ilanlarının da olduğu linki cep telefonu ile gönderdiler; çünkü diğer ilanlarına da bakmamı istediler.
Dönünce, önce attıkları linkteki uygun fiyatlı tüm dairelere baktım, içime sindirmeye çalıştım ama 95 binlik tam da istediğim gibi bir yerdeydi. Çevresinde kuş bile uçmuyor ama şehre çok yakın.
Hemen evimi nasıl dekore edeceğimi ne için hangi ustalara ulaşmam gerektiğini planladım, daire okulun yanında olduğu için gürültüden kaçarken gürültünün kucağına da düşmek istemedim ama bütçemi yönettim ses yalıtımı da yaptıracaktım, bu sırada aradan 3 saat geçmişti. Emlakçının bana link attığı cep telefonu numarasına mesaj gönderdim. Evi satın almaya karar verdiğimi yazdım.
Ancak geç kaldığımı 2 saatin geçtiğini ve başkasından kapora aldıklarını belirttiler. Oysa ki daireye bakarken ben burayı kesin alacağım bana haber vermeden başkasına satmayın demiştim. O da bana bin TL kapora verirsen satmam dedi. Elbette ki vermedim. Benden önce evi sadece birine gösterdiklerini onun da almak istemediğini söylemişti ama nedense günlerdir ilanda duran daireye talip çıkınca (ben) biri hemen kapora verdi :s içimden zaten bunun saçmalık olduğunu anlamıştım. Herkes sıraya girmiş dağ başından ev alacak nitelikte bir bıkkınlık safhasında olacak, evet..
İyi ki de kapora vermemişim zaten evin satıldığı yokmuş. ( kapora alıp ama evi satmamak için bahaneler üretip, kaporayı geri vermedikleri tonla kişinin şikayeti var nette, onlardan biri de olabilirdim ama durum başka)
Neyse vurucu olaya gelelim;
Takip eden günlerde tekrar tekrar ev aramaya devam ettim. Ve 3. gün aynı bana gösterdikleri evi 119 binden satışa koyduklarını gördüm. Üstelik benim yorum yaptığım duşa kabinden, termosifona kadar her detayı ilan detaylarına yazmışlar.
Ev eşyalıydı ama eşyaları kullanmayacağımı emlakçı bilmiyordu. Bu nedenle evdeyken bana dekorasyon için fikirler de vermişti. Erkek arkadaşım da yanımızdaydı ve evet olur harika gibi yorumlar yaptık. Bu eşyaları istemiyorum bile demedim yardımcı olmaya çalışması iyi birşeydi bozmadım.
Bugün gördüm ki tıpkı bana anlattığı gibi emlakçı masanın yerini değiştirmiş, odanın şeklini yeniden yapılandırmış..
Hayrett ettim doğrusu….
Evi satın almak istedim. Kesin olduğunu bildirdiği halde bana satmadı. Demek ki fiyatını arttırıp tekrar satışa sunmak içindi. Belki de evi kendisi aldı ve 119 binden satışa sundu. Belki de evi gördüğünde o fikir aklında belirmiştir. Çünkü bu şehirde insanlar bunu hep yapıyor. Zaten değeri düşük bir evi alıp üzerine koyarak satışa sunuyorlar.
Kısaca herşeyin hayırlısı gözüyle bakamadım bunu herkese anlatmak istedim.
95 bin değeri olan bir ev, 3 gün sonra değiştirilip karşıma 119 olarak çıkınca bunun resmi bir dolandırıcılık olduğunu anladım. Size yazmadan önce de hak yememek için internette araştırma yapmak istedim ve uzun sürmedi; zaten hakkında binlerce olumsuz yorum varmış. 100 Tl’ye kaporayı bile geri vermek için elini cebine sokmayan bir firma anlayışına sahipmiş. Hem ev satmak isteyenler hem de daire kiralamak isteyenler toptan firmadan şikayetçi. Siz de taramanızı yapmadan asla kimseden ev almaya kalkışmayın. Evin ederinden fazla fiyatı da asla ödemeyin, paranız cebinizde kalsın.
Herkesin iyi ve adil insanlarla karşılaşması dileğiyle…